Her sabah oldugu gibi bu sabah da erken kalkip, ilk duragimiz St. Paul's Cathedral'e dogru bir yolculuk yapmak amacindayiz. 604 yilindan beri sehrin en yuksek noktasi olan bu alana 5 farkli Aziz Paul insa edilmis. Bugunku 300 yillik katedral, 1666'daki buyuk yanginda yok olan ahsap Aziz Paul yerine yapilmis. En sonunda tastan yapmayi akil edebilmisler :) Katedralin fisilti galerisinde, duvarlara fisildayarak birbirinizi duyabilirmissiniz. Biz icerde fotograf cekilmesi yasak oldugu icin, para verip gezmeyi tercih etmedik. Giriste gizlice bir iki fotograf cekerek ciktik. Tabiki, asagida gorebileceginiz, dunyayi gezen penguenim Pudgy'de bizimle seyahat ediyordu :)
St.
Paul'den cikip yururken, ilginc pasaj gibi bir giris gorduk ve icine girip
yurumeye devam ettigimizde Dr. Johnson's House'u bulduk. Dr. Johnson, 18.yy da burdaki evde
yasamis bir yazar ve simdi de 300 yillik evi sergileniyor. Biz iceri girmedik,
ama girmek isterseniz bu link size yardimci olabilir: http://www.drjohnsonshouse.org/
Dr.
Johnson'in evinin tam onundeki meydanda, kedisi Hodge'un bronz heykeli var.
Benim Londra'nin kedileri listemde de, ziyaret edilmek uzere bekliyordu. Bu evi
ve kediyi gormek isterseniz Fleet Street'te soldaki sokaklardan birinden
girmeniz gerekiyor. Sokagin basinda evin yonunu gosteren bir tabela da var.
Tekrar yola cikip, sola dogru dumduz
yurudugunuzde, Temple’i Royal Courts of Justice'i ve yolun ortasindaki buyuk
ejderha heykelini gorebilirsiniz. Royal Courts of Justice'in hemen karsisinda,
ince uzun bir Twinings magazasi var. Twinings, bizim gibi cay sevenler icin
harika bir dukkan. Icerisi cok guzel kokuyor. Dilerseniz oturup dinlenebilir ve
hazirlanan caylarin tadlarina da bakabilirsiniz. Biz en az yarim saatimizi bu
kucuk ama sirin dukkanda gecirdik sanirim :)
Degisik birkac cay alarak bu minik
magazayla vedalastiktan sonra, antika mucevherler satan bir dukkanin camina
yapisip, ne kadar sure o eski muhtesem mucevherlerin isiltisini izledigimi ise
hatirlamiyorum…
Temple'i
gecerek dumduz yurumeye devam ederseniz, yolun sonunda yine St. Paul'e
cikacaksiniz.
Biz
Temple kapali oldugu icin, google maps'e uyarak, yuruyebilecegimizi dusundugumuz,
kocisin guzel ogle yemekleri oluyormus dedigi Leadenhall Market'e gitmek uzere
yuruyuse basladik. Yaklasik 20-25 dakika yurudukten, ve ayaklarimiza kara sular
indikten sonra, Leadenhall Market'i
bulmayi basardik. 130 yillik bu carsi da Harry Potter’in cekildigi mekanlardan
biri.. Tabiki herkes ogle yemegine gelmisti ve cok kalabalikti. Saga sola
bakinirken haydi Meksika yemegi yiyelim dememle, yine muthis bir kesif yapmamiz
bir oldu :) Tortilla restoran, dikkat etmezseniz parmaklarinizi da yiyebileceginiz
kadar lezzetli burritolar yapiyor.
Dev burritolarimizi yiyip uzunca bir sure
dinlendikten sonra, gunlerdir sayikladigim Cargo Bar'a dogru kocisi
surukluyordum...
Biz
yine dakikalarca yuruduk, sanirim otobusle gitmek daha mantikliydi. Shoreditch High Street uzerindeki Rivington
Street'te, kapisinda sizi Bansky'nin duvar resimlerinin karsiladigi ufak bir
bar burasi. Avlusunun duvarlari graffitiyle
kapli. Balik konan fanuslarin ici ise, balik degil Mojito dolu :) Kocisle hafif
cakirkeyif, aksamustu 5'te Westfield'e geri donmek uzere, bu sefer akillanip
otobuse biniyoruz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder